Nurdoğan A. ERGÜN
İrili-ufaklı 10 bin firmanın faaliyet gösterdiği ayakkabı sektöründe kapasite kullanım oranları yüzde 50’lere inerken, kapanan firma oranı ise yüzde 30’a dayandı. İç pazarda hem ithal hem çakma hem de çakma-ithal ürünlere karşı ‘savaş’ veren ayakkabıcıar, yıllık 550 milyon çift üretim kapasitesiyle dünyanın ‘altıncı büyük’ üreticisi olma gücünü kaybediyor.
Üretim hacmi ile 6 milyar dolarlık büyüklüğe sahip Türk ayakkabı sektörü, çakma ve ithal ürün baskısının yanına yüksek maliyetler de eklenince bugün sadece global pazar değil yurt içinde de rekabet gücünü yitiriyor. Yılın ilk 6 ayı ihracat verilerine bakıldığında sadece deri ayakkabıda bile değer bazında kayıp yüzde 29.6 oranında gerçekleşti. Miktar kaybı ise yüzde 26.1 oldu.
Türkiye’de yıllık 200 milyon çifte yakın ‘çakma ayakkabı’ üretildiğini dile getiren Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Berke İçten, “Vergi ve istihdam kayıplarını hesapladığımızda çakma ayakkabının Türkiye’ye yıllık maliyeti 35 milyar TL. Bu sorunla etkin mücadele edilebilirse hem sektörde haksız rekabetin önüne geçilebilir hem de 35 milyar TL’lik kaynak devlete kalır” dedi.
Yüksek maliyetler nedeniyle fiyat tutturamayan sektörün küresel pazarlarda rekabetçiliğini kaybettiğini söyleyen Berke İçten, “İhracatımız 2023’te adet olarak yüzde 21, değer bazında yüzde 3,2 gerilemişti.
Aynı koşullar devam ettiği için Türkiye ihracatçılar Meclisi (TİM) kayıtlarına göre yılın ilk beş ayını adet olarak yüzde 19,6, değer bazında yüzde 27,2 ekside tamamladık. İthalatta ise olağanüstü bir artış var. Üç yıl önce 400 milyon dolar cari fazla veren sektör, 2023’ü 130 milyon dolar açıkla kapatmıştı. Bu yılın 5 aylık dış ticaret açığı 162 milyon dolara yükseldi. Geçen yılın aynı döneminde sektör 60 milyon dolar dış ticaret fazlası vermişti.
2023 yılının ikinci yarısında başlayan bozulma ile sektör yılın tamamında 148 milyon dolar dış ticaret açığı vermişti. Böylece sektör bu yıl ilk 5 ayda 162 amımızı da olumsuz etkiliyor” dedi. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, bu yılın ocak-mayıs döneminde 557 milyon dolar ayakkabı ihracatına karşılık ithalat ise 719 milyon dolara yükseldi. Sektör, 2028’de 2 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşabilmek için ekonomi yönetiminden ‘can suyu’ bekliyor.
Taklit ithalatında büyük artış
Öte yandan yıllık 200 milyon çifte dayanan taklit ayakkabıda yerli üreticiler, hızla artan taklit ayakkabı ithalatından şikayetçi olmaya başladı. Taklit ayakkabı ithalatının yüzde 15’lere kadar çıktığı tahmin ediliyor. Geçmiş yıllarda çift haneli büyüyen sahte ayakkabı piyasasında Ticaret Bakanlığı’nın aldığı son kararlar neticesinde durağan bir sürece girdiğini söyleyen TASD Başkanı Berke İçten, “Artık kayıt dışı üretimin üzerine ciddi şekilde gidilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’de yıllık 200 milyon çifte yakın ‘çakma ayakkabı’ üretiliyor. Vergi ve SGK primi ödemesi başta olmak üzere yasal hiçbir mevzuata tabi olmayan bu firmalar, sektörde haksız rekabete yol açıyorlar. İşin daha dramatik boyutu çakma ürün ithal ediliyor” vurgusu yaptı.
Taklitler, orijinal gibi satılıyor
Sahtenin yanı sıra orijinal ayakkabı ithalatında da artışın son sürat devam ettiğini belirten İçten, “Çin gibi üreticilerden öyle sahte ayakkabılar geliyor ki ayırt etmesi zor. Kimse kolay kolay anlayamıyor. Tabii bunlar resmi ithalat değil. Sınırlardan ya da başka yerlerden gayri resmi gelen ürünler. Oranı anlamak çok zor ama sosyal medyada çok yoğun reklamlar var” dedi.
“İthalat pazarı büyütmüyor yerli üretimden pay alıyor”
TASD Başkanı Berke İçten, ihracat kaybı ve artan ithalatla birlikte geçen yıl sektörde yüzlerce fabrika ve atölyenin kapandığını dile getirdi. İçten, şu uyarılarda bulundu: “İstihdamın en az yüzde 25’ini kaybettik. Böyle giderse ayakta kalan firmaların da en az yüzde 30’unu kaybedeceğiz. Yılsonunda ihracat yüzde 35-40 düşerek 700-800 milyon dolara gerileyecek. İthalat 1.6 milyar dolara çıkacak, cari açık 800 milyon dolarlara kadar tırmanacak. İthalat, pazarı büyütmüyor, yerli üretimden pay alıyor. Bu gidişle sıkıntılı zamanlar bittiğinde üretim yapacak fabrika ve çalışan kalmayacak.”
“Global markalara tedarik şartı getirilsin”
Berke İçten, bakanlığın ithalatı önlemeye dönük çalışmalarını “olumlu” değerlendirdi. İçten, “Bu noktada ilk akla gelen vergi artışı olmamalı. Nike, Adidas, Puma ve Skechers’ın Türkiye’nin ithalatındaki payı yüzde 45. İthal gelen markalara ‘Türkiye’deki satışların yüzde 30- 40’ını Türkiye’den tedarik edeceksin’ şartı getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.